2 mi, 5 mi yoksa 10 mu? Evde kaç tane havlu olmalı ve bunları ayırmak neden önemlidir?
Herkese banyolarına bakmalarını ve orada asılı olan havlu sayısını saymalarını öneriyorum. Doğal olarak tek bir kişiye göre (birdenbire yanınızda 5-8 aile üyesi kalıyor). Elbette herkesin kişisel meselesi olan kurallar var, ancak size sadece bir kişinin kaç havluya sahip olması gerektiğini söyleyeceğiz ve bunu dikkate alıp almayacağınıza veya görmezden gelip gelmeyeceğinize karar vermek size kalmış. Belki de bu kadar kolay ev aritmetiği, bu tür tekstillere farklı bakmanıza yardımcı olacaktır.
Makalenin içeriği
Havluların amacı
Esasen bir kişinin beş havlusu olması gerekir. Bu bir heves değil, basit hijyen gereksinimleridir. Bu yüzden:
- yüz;
- eller için;
- bacaklar için;
- tüm vücut için genel;
- samimi hijyen için.
Vay! Beşe kadar! Ancak hiçbirimiz ayaklarımızdaki bakterilerin yüzümüzün mikroflorasını “tanımasını” istemeyiz. Ya da daha da kötüsü, vücudun hassas kısımlarında...
Hemen kızmamalı ve/veya üzülmemelisiniz çünkü bu sadece teorik. Pratikte, nadiren kişi başına bu kadar miktarda takılıyor. Genellikle sayıları çok daha küçüktür. Kural olarak, her birimizde en az iki tane olmalıdır: birincisi - eller için - kesinlikle ayrı, ikincisi - tüm vücut için (banyo).
Basit hesaplama
Beş veya iki havlunuzun olması tamamen kişisel bir konudur ve aslında kimseyi ilgilendirmez.Ancak şimdi, tekstil değişimini (yıkama, kurutma, ütüleme) de hesaba katarsak, dermatologların tavsiyelerini dikkate alarak kaç tane olması gerektiğini bulmamız gerekiyor. Böyle bir şema var:
- Yüz bakımımızı 1-2 günde bir değiştiriyoruz;
- banyo - her 3 kullanımdan sonra (yaklaşık haftada bir kez);
- samimi hijyen için - günlük;
- kollar ve bacaklar için - 2-3 günde bir.
Burada üç kişilik küçük bir aile için (haftalık yıkamaya tabi) büyük miktarda malzemeye ihtiyaç duyulacağını bulmak kolaydır:
- banyolar - 6 adet;
- yüz - 9 adet;
- samimi hijyen için - 21 parçaya kadar;
- bacaklar için - 6 adete kadar;
- eller için - yaklaşık 3 adet. (Tüm aile bireylerinin bu tür havluları kullanması, bireysel havlu bulundurmaması caizdir).
Misafir seçeneklerini de hatırlıyoruz çünkü birisi sizi ziyarete geldiğinde ayrı bir havlu asması gerekecek.
Toplam - haftada yaklaşık 50 parça! Burası tam bir havlu fabrikası. Parasız kalmadan bu kadar çok şeyi nereden bulabilirsin? Ve tüm bunları saklamak sadece alaycı bir kuraldır...
Havlu cirosunu en aza indirmenin yolları: ipuçları
Temiz tekstil tüketimini azaltmak ama aynı zamanda sağlığımızı tehdit etmemek için aşağıdaki püf noktalarını kullanabilirsiniz:
- Banyonun kullanımdan sonra iyice kurutulması gerekir. Yenilerini almak istemiyorsanız veya sağlığınızı (ve özellikle cildinizi) önemsemiyorsanız, herhangi bir yere havlu atma alışkanlığından tamamen kurtulmanız gerekir. İyi kurutulmuş tekstiller daha az mikrop biriktirir.
- Her 7 günde bir değil, en az iki kez yıkamaya çalışın. Bu şekilde her zaman değiştirilebilecek temiz havlulara sahip olacaksınız.
- Yüzünüzü ellerinizin yanı sıra kağıt ürünlerle de silebilirsiniz.
- Hafif nemli olsa bile dolaba havlu koymayın. Unutmayın: çok iyi kurutulmaları gerekiyor!
Havluların düzenli olarak değiştirilmesini sağlamak neden bu kadar önemli?
Kirli tekstiller, ne derse desin, mikroplar, bakteriler ve mantarlar için ideal bir üreme alanıdır. Çoğu zaman deri döküntüleri, alerjiler, kaşıntı ve diğer pek hoş olmayan sorunların sonucu olan bu sebeptir. Özellikle dışarıda sıcak bir yaz yaşandığında yaralanma riski artar. Buna banyodaki nem ve cildin hassasiyeti de eklenirse kıyamet kopuyor.
Ayrıca havluların üzerinde de toz biriktiğini unutmayın!
Arkamızda tam olarak kaç farklı patojenik organizma bıraktığımızı (örneğin, ölü epitel, mikroskobik parçacıklar) kimsenin bilmemesi ve hatta ona mikroskop altında bakmaya çalışmaması daha iyidir.
Aslında havlularınızı dermatologların gerektirdiğinden daha az sıklıkta değiştirmenin kötü bir yanı yoktur. Ancak öncelikle temiz tekstillere ihtiyacınız olduğunu, dolayısıyla sık sık yapılan değişikliklerden yalnızca sizin ve başka hiç kimsenin faydalanmadığını düşünün.
Havlunuzu asla yabancılara veya hasta bir kişiye, en yakınınız olsa bile vermeyin.
Bir de iç çamaşırıyla bir benzetme yaparsak. En az bir hafta giyebilirsin ama pek hoş değil, değil mi?